tasarım konusuna merak sarmaya başlayınca bir sürü ev dekorasyonu dergisi alıp gördüğüm aksesuarların aynısını kendi kendime yapmaya çalışırdım. ilk denemelerim tarçın ve kuru yaprak sarılı mumlardı. bugün bu konuda daha büyük adımlar atabilmek için uğraşıyorum ve işyerindeki masamın üzerinde duran mumlar bakınca o günkü hevesim aklıma geliyor.
evdeki çalışma masamda ne kadar okulla ilgili kitap varsa boşaltıp kendime bir home office yaptım. çekmeceler şimdi etamin ipleri, boyalar, fırçalar, fotoğraf filmleri, bahçe kitapları ve kağıtlarla dolu. ileride ne yapmak istediğime henüz daha karar verememiş olsam da tüm bunları içinde barındıran birşeyler yapmayı istiyorum. bugün üç yeni kitap daha aldım. card book diğeri making handbags, sonuncusu da kala-afiyet; bozcaada yemekleri üzerine bir kitap. bu günlerde how much joy can you stand adlı kitabı okuyorum. korkularınızla yüzleşip hayalleri gerçekleştirme rehber kitap yazıyor kapağında. sevdiğiniz işleri yapmanızla ilgili çok güzel öğütleri var. babam "hayallerinin gerçekleşmesi noktasında en büyük engel olarak beni görüyorsun herhalde" diyor gülerek ama eğer bu yolda birkaç adım atabilirsem en büyük desteği o’ndan ve ailemden alacağımı biliyorum. bugünlük bu kadar hayal yeter sanırım.
Özge, cardamom’u biliyorum artık ama hala almadım. Bir ara alayım cidden.
Seval, ben mumları yapalı 2 sene olmuş, inanılır gibi değil! Akademik kariyer deyince dün halamla konuşurken bana “okul mu daha iyiydi, yoksa iş mi daha iyi?” diye sordu. “Okul, bittikten sonra güzelleşiyor, ancak o zaman özlüyorsun” dedim. Ben akademik hayatın sadece arkadaşlarımla geçirilen saatlerini özlüyorum doğrusu. Bu arada hafta sonu bir dil kursuna başlamayı düşünüyorum ben arkadaşlarımla, bakalım ne kadar devam ettirebileceğim. Zaman akıp gidiyor ama en güzeli de bu akıntıda güzel duraklara uğramayı başarabilmek herhalde. (ben bunu kendime not edeyim, bunaldıkça bak aslında böyle düşünüyorsun sen derim…)
merhaba hatice tarcinli mumlari gorunce evde bir yigin turkiyeden gelirken aldigim tarcinlarim geldi aklima .deneyecegim sanirim 🙂 ingilterede yasiyorum . bu en son okudugun kitapta okunacak listesini girdi .burada dogum yaptiktan sonra hep bir seylerle ugrasmak icin arayis icerisindeydim tekrar akademik kariyer mi yoksa kurslarmi diye dusunup duruyordum ama malum yeterlivakitim yok. icimde bir kenara attigim duslerim uyandi tarcinlarini ve yazini okuyunca baslayacagim bu sefer bahane aramaksizin.bu siteyi tesadufle bulmakla beraber, senin bu guzel tariflerinle ,yaptiklarini ve duygularini bu kadar sicak paylasabilmen sende ozel bir isik oldugunu dusunduruyor bana ,bu kadar sanal olan bir yerde bu kadar gercek durabildigin icin .cok tesekkur ederim kendi adima cok sey ogreniyorum inanki .hayatinda da mutluluklar dilerim acizane bunu kendimce dile getirmek te istedim .
Merhabalar
Sitenizi bugun yeni kesfettim saatlerdir basindan kalkamadim.Hatta peynirli pirasanizi ve kereviz corbanizi yaptim cok guzel oldu.Size boyle guzel bir site hazirladiginiz icin tesekkur ediyorum.Bu
arada cardamon kakule olarak aktarlarda satiliyor.Ben kakuleyi cay demlerken yarip icine atiyorum,caya degisik bir lezzet veriyo
Sevgiler
eda merhaba,
yazın için çok teşekkürler. inan hiç sıkılmadan okudum. kakule’yi baharatçılarda bulabilirsin. ben hiç kullanmadım ama bazı arkadaşlarım kullanıyorlar. tuzlu olarak da ben en çok mahlepli ve susamlı çubukları seviyorum. senin tariflerini de çok merak ettim. benim de öyle 5. denemeye rağmen başramadığım bir kekim var. başarınca yazacağım siteye:) sevgilerimle, hatice
Sevgili Hatice,
böyle seslenmemde bir sakınca yoktur herhalde; insan sitende dolaşmaya başladığı an duyuyor çünkü sendeki içtenliği ve yakın hissediveriyor kendine.
Tariflerinin hepsi(yani çok var daha bakamadığım ama gördüklerimin hepsi)harika! Bazılarının benim de sevip denediğim şeyler olması daha da sevindirici! Kendime hemen bi dosya hazırladım, en çok beğendiklerimden(Kayısılı Kurabiye,Havuçlu Tatlı,Kolay kurabiye,Elmalı Pasta,Kamile Hanım’ın Kurabiyeleri,Islak Kek,tarçınlı kek)ve de Elmalı Pastadan başlayıp sırayla hepsini yapmayı istiyorum. Genelde elma, tarçın, tahin, vişne gibi değişik tatları kullanmayı(+yemeyi) seviyorum, bu arada İng ve Alm tarifleri de anladığım için/kadarıyla yapabiliyorum ama bazen sıkıntı yaşıyorum bizde olmayan ya da adını bulamadığım şeylerle. Örneğin İsviçre’nin lezzetlerinde genelde olan bir şey; Kardamon/cardamon/cardamom vs diye adı ama Türkçesinden emin değilim. Bir yerde rastladım, kakule diyordu, nerde bulunur bu, nedir hiç bilmiyorum. Ha bir de hep tatlı şeyler beğenmişim ama aslında annem de çok tatlıcı olduğu için tuzlu bi’şeyler arıyorum bazen, evde cips oluyor, hatta o bile olmayabiliyor. Önerin var mı? Bir tane mısır unlu tarif buldum sitende ama önceki denemelerden pek başım hoş değil kendisiyle. Bir tane deneyip tutturduğum ve çok sevdiğim patatesli tarif var bak, onu yazıp göndereyim bir de meyveli esmer kekim var on kusur denemeyle oluşan, onu da yazarım fırsat bulursam.
Başını şişirdim herhalde uzun yazmamış kimse benim gibi. Tez zamanda deneyeceğim aklımdakileri ve dediğim tarifleri de yazacağım, söz.
Kucak dolusu sevgiler,
Eda
Ps. Hobilerin ve elişlerine de ayrıca bayıldım! Ben bir oje çok kullanıyorum, çabuk kuruyor hem de vernikli gibi oluyor; bir de peçetelerden beğendiğim desenleri kesip eşyalara(ahşap, plastik vs) yapıştırıyorum, iyi sonuç aldım şimdiye kadar. Aklında bulunsun 😉
filiz hanım,
aynı kriz bende de var. mutlaka birşeyler yapmalıymışım gibi hissediyorum bazen. teşekkürler güzel sözleriniz için…
sevgili hatice
Kurabiye tarifi araken tesadüfen buldum adının güzelliğinden sitenizi ve nekadar sevdim sizi, sitenizi. Benim de birsürü etamin iplerim,süslenmeyi bekleyen çelenklerim,renkli kalemlerim,internetten indirilmiş bi dolu “homespun” resim,fikir,projelerim,artık kumaşlarım,kağıtlarım… var evdeki dolabımda ve de 3 çocuğum.Bazen üretim krizine girip yapıyorum bişeyler.
Size kendimi yakın hissettim sadece teşekkür etmek için yazdım siz de varsınız diye