İçeriğe geç

kızılcık şurubu

Kizilcik_surubu2

dün ablamla ve yeğenimle çok güzel bir gün geçirdim. ablamla birlikte beşiktaş çarşısına gittik. yaklaşık 19 senedir istanbul’da yaşıyoruz ama daha önce hiç beşiktaş’a gitmemiştik.

biz beşiktaş çarşısında daha önce ismini duyduğum kırk ambarı ararken balıkçılar çarşını bulduk. ikimizde şerbet yapmak için yarımşar kilo kızılcık aldık. bir de yolda meryem’e yedirmek için kocaman siyah böğürtlenler. eve dönmek için geri dönerken ben bir sokakta kırkambar tabelasını gördüm. kırkambar’dan ablam ikimize dükkan sahibi bahri bey’in önerisiyle kızılcıklı tarhana aldı. meğer bolu’da tarhana kızılcık ile yoğrulurmuş.

kırkambar’dan dönüşte yedi sekiz hasan paşa fırınına uğrayıp sıcak halkalardan aldık. bütün gezi boyunca meryem kucağımda olduğu için fotoğraf çekmedim ama böylesi her ikimiz için de daha iyi oldu. akşama tarhana ile kızılcıklı tarha çorbası ve annemin 27 yıl önce defterine yazdığı muzlu rulo pastadan yaptım. her ikisi de çok güzel oldu. pastanın tarifini annem öğretmen okulundan tanıştığı sema isimli arkadaşından almış. anlattığına göre bu arkadaşı şimdilerde gazetecilik yapıyormuş. acaba bundan 30 sene sonra da benim tariflerim de hala anılır olacak mı…

malzemeler:

  • yarım kg kızılcık
  • 2,5 su bardağı toz şeker
  • 2 su bardağından biraz az su
  • 2 tatlı kaşığı limon suyu

hazırlanması:

1. kızılcığı yıkayıp 1 su bardağı su ile kaynatın. kaynayınca bir süzgeçte ezerek suyunu süzün.

2. 2,5 su bardağı şekeri 1 su bardağından biraz az su ile kaynatın. kaynayınca kızılcık suyunu ekleyin. bir iki taşım kaynayınca limon suyunu ekleyin. bir taşım daha kaynatıp altını kapatın ve kavanoza koyun. servis yapacağınız zaman yarım su bardağı şerbete yarım su bardağı su ekleyin.

Kırk Ambar
Köyiçi Kazan Sokak
Gürün Pasajı No: 23/a Beşiktaş
0212-258 65 43

0 0 oylar
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

18 Yorum
Newest
Oldest Most Voted
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
gülizar
16 yıl önce

SELAM ÇİLEKLİ DONDURMALI PASTAN MUHTEŞEM GÖRÜNÜYOR.ELLERİNE SAĞLIK.GÜNÜMDE MUTLAKA DENEYECEM. EMEĞİNE SAĞLIK

filız
16 yıl önce

çok güzelbirsite bayıldım

hatice
hatice
16 yıl önce

kopenhagtayim ve bugun parktan bisikletle gecerken agactan uzerime dusen seyin ne olduguna baktim ve ne goruim kizilcik. muthis sevindim ve neler yapabilirim diye internete girdim sizlerin yorumlarini okuyunca hemen bende yazdim kizilcik bulmak ne guzel. hemen tarifleri deneyecegim.harikasiniz, kizilciklarda harika…

aliye
aliye
16 yıl önce

merhaba
bende boluda yedigim bolu koytarhanasi ve kizilcik tarhanasini unutamadim eger yapilis tarifesini verirseniz sevinirim
saglicakla kalin

süleyman avşar
süleyman avşar
17 yıl önce

Kızılcık Şebinkarahisarda bol miktarda olan bir meyvedir baharda ilk çiçeğini açan odur birde halk arasında bir deyim vardır (Şeytan kızılcığın dibini bekler gibi ne bekliyorsun) oluşumu uzunca bir zaman sürer eylül aylarında olgunluğa erişir beyaz kızılcık ve ağustos kızılcığı diyede türleri vardır reçeli kompostosu ve kurusuda çok güzel olur her kişinin bu meyveyi tanımasını ve yemesini tavsiye ederim.Sevgiler selamlar

Oğuzhan yağmur
Oğuzhan yağmur
17 yıl önce

Ben bir yandan kızılcık şerbeti içiyordum bir yandan da interneti karıştırıyordum. Birden aklıma kızılcıka bakmak geldi. Karşıma bu site çıktı. Ben dün iki kova kızılcık topladım. Bugün
ise satmayı düşünüyorum. Ben kızılcığı çocukluğumda görmüştüm. 30 sene sonra yayladan küçük bir bahçe aldım. İçinde kızılcıklar var idi
Ben bunlara baktım. Ağaçlar güzelleşti. Meyveler bollaştı. Bunlardan iki çeşidi var. Onlar çok iyi. Birisi Bardak Kızılcık, diğerinin ismini bilmiyorum ama o en iyisi. Orta boy bir kiraz büyüklüğünde ve kiraz gibi yenilebilen bir kızılcık.

orhan turan
orhan turan
17 yıl önce

Hatice hanım!
Uzun zamandır Aklıma bir kızılcıktır takmıştım.İnsanın yaşı ilerledikçe çocukluğuna dönüp gidiyor.İntenette gezinirken kızılcık aradım.Yukarıdaki yorumlar dikkatimi çekti.Evet
kızılcık tarhanası Bizlerdede yapılırdı,eskiden.
Çorbanın içine kaymak koyusu yada süt karıştılır,
üzerinede öğütülmüş ceviz serpilir öyle yenirdi.
O günleri hatırladıkça bu günlerin kızılcıklarına
üzülüyorum.
Bizde de çok kızılcık olur.Ama nedense endüstriye pek katamayız.keşke yardımcı olan olsada tabiatta kendiliğinden olan erik,kuşburnu,kızılcık gibi bir çok meyveyi mamül
ürün haline getirip sizlere ,dünyanın dört bucağına gönderebilsek.Çevrenizde bu tür ürünlerin toplanıp işlenip pazarlamasında istekli olan varsa lütfen benimle irtibata geçsin.Ben burada(domaniç-tavşanlı)eliden geleni yaprım.Sevgiler selamlar.

turkan cim
18 yıl önce

sevgili hatice
Burada canakkalede kizilcik istanbulda oldugu gibi bol olmuyor.Bizde bulamiyoruz. Gecen yil bayramic pazarindan almistim. Eskiden meyve saklama yontemlerinden bir tabeside likor yapmakmis biliyorsun. Agiz tadlansin bu arada sohbet koyulassin diye. Geleneksel yontemde meyve uzun sure bekletilir ve alkollenip kendi kendine likore donusurmus diye okuruz hep ama taniklik etmemistim bu olaya. Ve kizilciklari gecen sene agustos ayinda bir kavanoza koyup arada bir karistirip bazen havalandirip hic katki maddesi koymadan bu zamanlara kadar beklettim. Alkol olcerim yok ama anladigim kadariyla mukemmel bir likor oldu. Bir yilda olgunlasti ve eylul ayinda aldigim 5 litre likor neredeyse bitmek uzere. tavsiye ederim deneyin.

meltem
meltem
18 yıl önce

yeni fikirlerini sabırsızlıkla bekliyorum haticeciğim
bugün yine görüşemedik. ben biraz yogundum. bakamadım kim var mass. da.
seninle konuşamadığım zaman eksiklik hissediyorum

hatice
18 yıl önce

betül, biz kızılcıkları alırken küçük bir kız çocuğu bir tanesini tatmak istemiş satıcı da “dikkat et ekşidir!” demişti. bu sözler üzerine ben orada denemekten vaz geçtim ama eve gidince bir tanesini tattım. nedense bana kocaman turuncu hurmaları hatırlattı.

filiz, ben halkayı alırken yanımdaki amca da 250g portakallı siaprişi veriyordu. bozuk para bulabilseydim ben de deneyecektim ama artık gelecek sefere kaldı.

fatma, haklısın suyuyla olurmuş. ben tadını çok sevdim ama annem sabah görünce normal tarhananın salçasını çok koyduğumu sanmış.

Gülçin, ben de “annemler hayatta şurup içmez yoksa marmelat mı yapsam” diye düşünmüştüm neyse ki biraz önce onlara tattırmayı başardım.

ilhame, çubuklar sert olduysa unu fazla gelmiştir. yine de güzel olmaları iyi haber.

sibel, çok sağol:)

meltem, her mail gönderdiğim nasılsa kontrol ediyor siteyi diye düşündüm. bakalım bir iki yeni fikrim var liste ile ilgili.

serap, iz hiç o taraflarda oturmadığımız için bize yabancı semtlerdi onlar. zaten okulla birlikte çalışmaya başladığım için derslerden çıkıp direk işe gidiyordum…

Serap
Serap
18 yıl önce

Haticecim…

bogazici mezunu oldugunu hatirliyorum…elimde olmadan nasil oldu da universite hayatin boyunca yolun besiktas tan gecmedi diye merak ettim…ben Macka da okudum…biz hic usenmeden 559c ye atlayip sizin oralara geliyorduk…tabi ki besiktasla Rumeli yi ayni kefeye koymayacagim ama…sadece enterasan geldi…dedigim gibi sormadan edemedim…bu kadar isin arasinda bu merak bendeki de 🙂

kolaygelsin…bi de burda bi kizilcik satan bi yer olsaydi …

meltem
meltem
18 yıl önce

haticeciğim ,

benim mailime 2 haftadır felan siteye yeni eklenen tarifler gelmiyor

neden acaba?

Sibel
Sibel
18 yıl önce

Haticecim, şu kadarına emin ol: 30 sene sonrasını Allah bilir ama ben hala mutfakta yemek yapıyor olursam, senin tariflerin hala çekmecemde saklanıyor ve illa ki yapılıyor olacak:) Belki ben belki “başkaları” tarafından!

ilhame
ilhame
18 yıl önce

Hatice, merhaba.Bakü den selamlar. ben ilhame. İlk defa sana yaptığın güzelliklerden dolayı teşekkür etmek için mesaj yazmısdım.ama bir türlü tariflerini deneyememiştim. ama artık sana denenmiş tariflerle ilgili de yorum yazma hakkına sahip oldum.cünkü denediiiiiiim.:))
ilk önce catalı yapmaya çalıştım.hamur bir az sert cıkmıştı ve catal haline getiremedim. küçük, küçük çubuklar yaptım. tadı çok güzeldi. özellikle tarifde kullandığınız mahlebi bulmak için epey zahmet verdim.farklı bir tad veriyormuş.ama bir dahaki seferime catalın aynısını yapmak istiyorum.bunun için ne gibi önerilerin olabilir?
ikinci pizzayı yaptım ve mükemmeldi. üzeri pınar kangal sucuk, domates, biber, zeytin ve kaşarlı idi. her kesin büyük beyenisini topladım.
bir daha sana teşekkür etmek istiyorum.elimde olsa bütün tariflerini denerim. o kadar iştahaçıcı, güzel ve lezzetli görünüyorlar ki.
ellerine, gönlüne sağlık, Haticeciğim.
İlhame.

Ams Gulcin
Ams Gulcin
18 yıl önce

Merhaba Hatice,
Bende eve yakin bir yerde yuruyuse cikistim. Etrafimiz butun su kanali ve yesillik. Adini bilmedigim bir cok agac var.Aralarinda belki meyve agacida olur diye gozum hep yukarlarda aranirken kizilcik agacina rasladim. Dogrusu cok sasirdim. Amsterdam da kizilcik olurmu? diye de kendi kendime sormadan edemedim. Hemen boyumun yettigi dallardan kopardim. Rahmetli annemi hatirladim kizilcik marmelati yapardi. Burada manav veya marketlerde kizilciga hic raslamadim.Gozunu sevdigim Turkiyem….

fatma gurel
fatma gurel
18 yıl önce

selam hatice,
kicilcik tarhanasindan bahsetmissin.Bir Bolu’lu olarak bunu gorunce coook sevindim.Bir duzeltme yapayim Bolu’da tarhana kizilcikli da yapilir(diger versiyonun haricinde)ama bu tarhanaya sadece kizilciklarin suyu eklenir ve oyle yogrulur.Bizim evde anneannem ozellikle biri hasta oldugunda yapar,uzerine dovulmus sarimsak ve bol karabirer koyup “hasta corbasi”diye icirirdi,sonra da “sifalidir kizim”diye eklerdi…
Hatta bu sene gelirken biraz getirecektim ama telasla geldigim icin yine unuttum.Benim yerime de ye…
Pittsburgh’dan sevgiler…

Filiz
Filiz
18 yıl önce

yedi sekiz hasanpasa firini…gitmeyeli cok uzun zaman oldu, universitede okurken, hic usenmeden yagmur camur demeden oraya kadar yurur, portakalli kurabiyelerden alir ve hepsini vapurla uskudara gecinceye kadar bitirirdim…ne guzel gunlerdi:))))

betül
betül
18 yıl önce

Kızılcığı çok severim, ama yemesini. Mevsimi Ağustos ayında başlıyor sanırım. Evlenmeden önce babam mutlaka yılda 2-3 kez bana kızılcık alırdı. Ben de ağzımın için yara olana kadar yerdim. Şimdi eşim babamın görevini üstlendi. Geçen sene Ağustos başında Londra’daydık ve Kew Gardens’ı gezerken bir ağaçta kırmızı meyveler gördük. Yenir mi yenmez mi derken ağzıma bir tanesini atıverdim. Mehmet “Aman yeme belki zehirli birşeydir” dedi. Çünkü daha önce ağacında kızılcık görmemişti. Meyvenin kimliği tam olarak belirlenince birkaç avuç kızılcığı yıkamadan yedik. Zaten bir gün önce yağmur yağmıştı, gayet temizdiler. Parkın çıkışında bir de böğürtlen ağacı gördük, onun meyvelerini de aynen koparıp mideye indirdik. Suları kol yenlerimizden içeri akmıştı. Meyveleri torbalarına atıp yıkadıktan sonra yemeyi düşünen İngilizler biri görünce şoke olmuşlardır herhalde.

18
0
Fikirlerinizi duymayı çok isterim, lütfen yorum yapın.x
%d blogcu bunu beğendi: