Çapa İlkokulu’na gittiğim yıllarda öğretmenimiz Nasuh Kaya Karcı her yeni dönemin başında “Tatilde neler yaptınız çocuklar?” diye sorardı. Bu soruyu her duyduğumda “Allahım, inşallah öğretmen beni kaldırmaz.” diye dua ederdim. Tatil anılarını anlatmak bana o yıllarda bile zor geliyordu. Halbuki şimdi düşününce çocukken geçirilen tatillerin tadını bir daha asla tadamayacakmışım gibi geliyor.
İlkokulda içine kapalı, sınıfta söz almak için minimum çaba harcayan bir çocuk olmasaydım muhtemelen ablamla oynadığımız oyunları, anneannemleri ziyarete gittiğimizde her gördüğüm ilginç eşya için “Annane! bu benim olabilir mi?” diye sormamı -şimdi aynısını yeğenim yapıyor-, komşumuzda toplandığımız her cuma akşamı bıkmadan usanmadan ranzalardan gemi yapıp, uzun yolculuklara çıkışımızı, tatil boyunca her cuma küsüp ertesi hafta birşey olmamış gibi yeniden oynamamızı, annemin bizi ev işine alıştırmak için ne kadar çaba harcadığını, “Hatice, sen o kitabı sırf işten kaçmak için okuyorsun!” deyişini, babamın bizleri eğlendirmek için değişik şehirlere götürme çabalarını, gittiği her şehirde işle ilgili bir uğraş bulmasını anlatabilirdim. Bunları anlattığımda arkadaşlarımın bana garip garip bakmalarından korkuyordum herhalde.
Doğrusu beni az tanıyanlar hala içine kapalı olduğumu söylüyor, iletişim kurmak için asgari çaba sarfettiğim günler de oluyor ama en azından artık ilkokuldaki gibi ilginç olmayan tatilimi anlatmamak için köşe bucak saklanmıyorum.
Cuma günü Edremit’te her yaz kaldığımız eve yerleştikten sonra ilk civar gezimizi pazar günü Adatepe köyüne yaptık. Geçen sene bu köye gittiğimizde fazla birşey yapamadan geri dönmüştük. Bu defa ilk önce köyün meşhur oteli Hünnap Han’ın bahçesinde hünnap çayı içtik, ardından yine geçen sefer gittiğimiz meydandaki Dut Dibi Kahvesine uğradık. Bahçeye girdiğimizde annemi yaşlı bir teyzeyle sohbet ederken bulduk -ben yeni biriyle tanışmaktan ne kadar çekiniyorsam annem de tam tersi büyük keyif alıyor-. Geçen defa ya bizim yorgun oluşumuzdan ya da Kahve sahiplerinin iyi
günlerinde olmamasından dolayı servisten pek memnun kalmamıştık ama bu defa herkes güler yüzlü olunca keyifli dakikalar geçirdik.
Pazartesi günü işyerine yurtdışından çok önemli bir misafirimizin geleceğini ve yanında eşi ile kızını da getireceğini öğrenince ortaya “ben de gelip onlara İstanbul turu yaptırabilirim!” diye bir teklif attım. Bu teklifim hemen kabul gördü ve akşama kadar İstanbul’da olmam gerekti. Gitmeden önce hazır yeğenim de uyurken ablam ve kardeşimle beraber Zeytinbağı’na minik bir ziyaret yaptık.
Zeytinbağı’nı geçen sene anlatmıştım. O zamanlar başkasının yanında fotoğraf çekmekten çekindiğim için makinemi götürmemiştim. Bu defa makinemi yanıma aldım bir de Menend Hanım “Zeytinbağı’nı Portakal Ağacı’ndan okuyup gelen misafirlerimiz oluyor” deyince ben ağzım kulaklarıma varmış bir halde fotoğraf çekmeye başladım.
Yemeğin gelmesini beklerken de bol bol kelebek fotoğrafı çektim.
Çok az zamanımız olduğu için bu sefer lor köftesi, köy eriştesi ve zeytinyağlı çağlayı deneyebildik. Lor köftesi benim çok hoşuma gitti. İçine lor, yumurta, ekmek içi, biraz tuz koyup pane harcına bulayarak pişirmişler. Evde denenecekler listesine girdi hemen.
Pazartesi akşamı yola çıktık. Bazı aksaklıklardan dolayı Susurluk’ta beklememiz gerekince Ulusoy, Cerrahi Tesislerine uğradık. Tesislerinde çok geniş bir yemek seçeneği vardı ama ben en ilginç görünen tavuk dolmasını seçtim. Etli dolma içini tavuk etine sarıp pişirmişlerdi. Bunu da ilk gelen misafirlerde denemesi için annemi ikna etmem lazım.
Salı sabahı saat 4’te İstanbul’a vardık. İşe gidip akşam eve dönünce hızlıca bir sofra hazırlayabilmek için paçanga böreği, köfte ve afrika salatası hazırladım. Ertesi gün Tayvanlı konuklarımıza saray, müze, vb. yerleri gezdirdikten sonra akşam boğaz gezisine katıldık. Ben bir yandan konuşup bir yandan da fotoğraf çekmeye çalışırken makinede gerekli ayarı yapmayı unuttuğum için ilk fotoğraflar biraz garip çıktı.
Hatamı çabuk farkedip ayarı düzelttim, böylece silik olmayan bir Dolmabahçe fotoğrafım oldu. Misafirlerimize her geçtiğimiz ışıklandırılmış binanın hikayesini anlattım. Ama en çok Kız Kulesi’nin hikayesini sevdiler.
Perşembe akşamı tekrar Edremit’e dönünce dolaşmak için sadece bir günümüz kaldı, o gün de Ayvalık’a gittik. Ben her ne kadar bayi ziyareti yapmayı sevmesem de gittiğiniz yeri bilen birinin olması çok iyi oluyor. Ayvalık’a gidince babam yine bir bayiye uğradı, oranın iyi restoranlarından birini öğrenip geldi. Böylece geçen olduğu gibi Ayvalık’tan aç dönmek yerine bu defa Martı lokantasında güzel bir yemek yedik. Biz Martı’nın en çok zeytinyağlılarını sevdik, zaten lokantanın içindeki bir panoda yer alan “Türkiye’nin en iyi zeytinyağlı yemeklerini yapan yerler” başlıklı gazete sayfasında ismin görünce bu fikrimize başkalarının da katıldığını anladık. Yemekleri beklerken lokantanın karşısındaki eski eşyalar satan dükkana göz attık, annem ve ablam benim beğendiğim fincanları çok modern buldular, ben onların beğendiklerini çok klasik buldum, böylece birşey alamadan çıktık.
Annemler çaylarını beklerken kardeşimle ben Güler pastanesine gidip kurabiyelerinden ve lorlu tatlılardan aldık. Kardeşim pastanede bana yavaşça ama kendisinden hiç beklemediğim bir ciddilikle “abla bahsetsene sitene yazmak istediğinden!” dese de ben her zamanki gibi çekinip “pastanenizin dışarıdan fotoğrafını çekebilir miyim?” demekle yetindim. Yeğenim 1,5 tatlıyı bir yandan “çok güzelmiş bu!” diyerek tek başına bitirdi.
Cumartesi günü tekrar yola düştük, bu defa İstanbul’a dönmek yerine Bursa üzerinden Yalova’ya uğradık. Bursa’da yine babamın işi için bir fabrika gezisi yapıp Yalova’da bizi bekleyen büyük ve küçük dayılarımın ailelerine ve büyükbabamlara kavuştuk. Hafta sonunu da dayımlar ve amcamlarla geçirdikten sonra pazartesi sabahı erkenden İstanbul’a ve işe döndük. Aslında benim için devamlı yollarda geçen bir tatil olduğu için sızlanıyordum ama şimdi yazınca ne kadar güzel geçtiğini daha iyi anlama fırsatım oldu…
not: Ben tatildeyken benim için önemli olan 2 olay gerçekleşmiş, birincisi Portakal Ağacı, Focus dergisinde anılmış, diğeri de Evcini ilk etkinliğimiz için şirin bir logo yapmış. Matilda’ya haber için, Evcini’ne de logo için çok teşekkür ediyor, kendilerine bir pasta sözü veriyorum!
Edremit ve Ayvalık zeytin kokar.
Yol boyunca zeytin ağaçları yolculuğunuza eşlik edip sizi yeşile boğar. Her durakta zeytinden üretilmiş güzelliklerle kucaklar.Yeşil maviye kavuşmanın sevincinde siz de bunun keyfindesinizdir. Tatil için bu sene de bekleriz. Sevgiler.
tabiki çok ğüzel olmuş ama hep yemeklerinden ve benzeri şekilllerden basetmişsiniz şuan benim ayvalığı araştırmam ğerekiyor vede çok yemeklerden basetmişsiniz… ben olsaydım daha tarıhi yerlerinden basederdim.
tarifleriniz muhteşem eşimle sürekli takip ediyoruz teşekkürler hatice
merhaba tijen hanım eskıde kalmış olan lezzetlerın sızın saynenızde duyulmasını bımelmek cok güzel tşk ederım tarıflerde sakız dovme işlemı mutlaka bır parca şekerle yapılmalı kucuk ama etkın 🙂 bır püf nokta
Handancim, teklifin icin cok tesekkürler. Demek sende Ayvalik’lisin. Hatice’nin sayfasinin sayesinde memleketimden birileriyle tanismak ne güzel.
Daha önce cevap vermek istiyordum ama yeni ev aldik, su anda cok telasimiz var.
Münih’ten sevgiler
Ilksel
BEN DAHA 1 AYLIK EVLİYİM SANA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM SENİN ZEYTİNYAĞLI BARBUNYANI YAPTIM HAYATIMDA İLK DEFA YAPMAMA RAĞMEM MÜKEMMEL OLDU BENDE EŞİMDE PARMAKLARIMIZI YEDİK İYİKİ VARSIN
Merhaba SARA
Yazini okudum.Ekmek tarifi istiyorsun.Bende tam o sirada ekmek yapiyordum,ve tarifi paylasmak istedim.Biz avrupadaki gurbetciler genelde ekmegimizi kendimiz yapariz.Daha doyurucu oluyor.
Ekmek tarifi
un
maya
tuz
su
Bu malzemelerle hamur yogur ve 45dakika kadar mayalandir.Kase buyuklugunde bezeler al,bunlari 2 cm kalinlikta tabak buyuklugunde ac.Bir bezin uzerine koy.Butun bezeleri bu sekilde yap ve uzerine tekrar kalin bez ser,45 dakikada bu sekilde mayalandir.Teflon tavayi iyice ocakta isit, mayalanan hamuru tavada iki tarafini hafifce pembelestir ve 250 de isinmis firinda kizarincaya kadar pisir.Umarim iyi anlatabilmisimdir.Butun arkadaslara yapmalarini tavsiye ederim.Cok nefis oluyor,biraz tandir ekmegini animsatiyor.
YUCEL
ahh ahh! bana memleketimi anlattikca icim sizliyor ne guzel degilmi haticeama ben cok uzaklardayim edremitimden körfezimden
Hosgeldin hatice
Turkiye´´mi oyle guzel anlatmissinki simdi oralarda olmayi ne cok isterdim.tatilini ve tariflerini bizlerle paylastigin icin tesekkurler.Danimarkadan sevgiler.
Yucel
Merhabalar,sitenizi tesadufen gordum ve cok begenerek, elinize saglik diyorum. Ben de ekmek tarifi istiyorum ama hem francala hem baget hem de diger doyumsuz ekmek tariflerini. Ayni zamanda evde yufka nasil yapilir tarifini verebilir misiniz? Eger bana lutfedip cevap yazarsaniz ben de size evdeki malzemelerle gayet kolay ve ayni zamanda cok cok lezzetli bir tarif verecegim ki gunun her saatinde rahatlikla hem kizarmis ekmek uzerine hem de misafire cayin yaninda ufak kanapelerin uzerlerine surerek ikram edebilirsiniz. Simdiden cok cok tesekkur ederim…
Hos geldin, canim, ozlemistim seni. 2 gundur esimle Dubai’ye gidip-geliyorduk, cok yorgundum, net’e baglanmak hic halim yoktu, fakat hep aklimdaydin. Bol-bol gezmissin, cok sevindim senin icin, hemde Focus dergisinden dolayi. Logo’yu da begendim. Simdi yaziyi keyifle okudum. Iyiki varsin. Sevgiler…
canım…seneye Allah nasıb ederse o taraflara gıdecegız…rehberım de senın yorumların olacak…oraları senın gozlerınle ve yuregınle gezmek cok guzel olsa gerek …tesekkurler hatıce her sey gonlunce olsun…
Herkes hosgeldin Hatice demis ben gulegule demek istiyorum.Bilseydim Ayvalik’a gelecegini tanismak ve size rehberlik yapmak isterdim.Ayvalik’a gelip dondugunuzu ogrenince uzuldum,neyse seneye umarim
İlksel’cim sana Ayvalik’tan sevgilerimi gonderiyorum istedin zaman sakizli kurabiye kargolayabilirim sanirim 2-3 gunde ulasir
Herkese sevgiler…
MERHABA HATICE;
AZ ONCE GEZI ARSIVINI OKUDUM.GECEN SENE IZMIRE GITTIGINDE IZMIRLI OKUYUCULARINLA BULUSMUSSUN.
ISTANBULDAKI BIZ OKUYUCULARIN ICINDE BIR BULUSMA GUNU DUSUNURSEN EMINIM BENIM GIBI DIGER OKUYUCULARINI DA COK SEVINDIRMIS OLURSUN.
BIR AN ONCE BULUSMAK UMIDIYLE…
AYSEGUL UZAK
merhaba Hatice sitenle 1 hafta önce tanıştım ve müptelası oldum. Fotoğraflar muhteşem yemek tarifleri harika siten çok özenle ve dostane hazırlanmış.Ve ben ilk kez bir siteye yorum yazıyorum. Emek dolu bir site… ve ben *naçizane* bir teşekkür etmem gerektiğini düsündüm . sevgiyle kal hep burada kal…
Siteni yeni keşfettim sayılır. Tariflerin yorumların bir harika.
Merhaba Hatice,
Annem 2 hafta önce beni arayip, portakalagaci.com’a bak, cok güzel bir internet sitesiymis demese, bu güzel resimleri hic göremeyecektim. Inanmazsin ama, annem bu siteyi o kadar merak ediyor ki, bunun yüzünden bilgisayar kursuna gitmeye karar verdi. Ben 6 senedir onu ikna etmeye ugrastiktan sonra, senin sayende bu karari almasi, bana biraz dokundu acikcasi.
Özellikle Ayvalik’i görünce gözlerim yaslandi. Be n Ayvalik’liyim, 6 senedir Münih’te yasiyorum ve inanmayacaksin,senin resmini cektigin sakizli kurabiyelerden dün aksam iki tane yedim. Kayinvalidemler Ayvalik’tan getirmisler. Lor tatlisini nasil özledim, anlatamam. Sakizli kurabiyenin ve lor tatlisinin tarifini bulursan, yaz tamam mi?
haticeciğim,merhabalar.tekrar aramıza hoş geldin.özlettin kendini bizlere.ne mutlu ki bizlere tekrar aramızdasın.o güzel tariflerinle ,olağan üstü güzel fotoğraflarınla yine gönüllerimize muhabbet dolduracaksın.iyiki varsın.ayrıca fotoğraflar çok mükemmel.bahçe resmine bayıldım.sen bir harikasın.sevgiler,muhabbetle….
tüm inananların regaip kandili mübarek olsun…
muhabbetle
zeyneb
Rabbimden çiçek istedik kırları verdi, ağaç istedik ormanları verdi, su istedik denizleri verdi, dost istedik bu siteyi verdi. Kandiliniz mübarek olsun
herkese merhabalar
hoşgeldin hatice
tekrar buluşmak ne güzel.yorumların ve resimlerin gene çoook başarılı.(her zaman ki gibi).
ben de yeni döndüm sayılır tatilden.memleketteydim ve gördüğüm bütün doğa manzaraların da ,börtü böcekte ve çiçeklerde hemen sen geliverdin aklıma.kim bilir Hatice’nin objektifinden nasıl görünürdü buralar diye.
özellikle yuvaların da annelerini beklerlerken ,kocaman kanatlarını çırparak oldukları yerde zıp zıp zıplayıp, uçma antrenmanları yapan leylek yavrularını görmeni çok isterdim.çok şirinlerdi gerçekten.
tatil yapmak çok güzel ama şu özlem de olmasa..
portakal ağacını o kadar çok özlemiştim ki,bir ara eşime beni,köyümüze pek de yakın olmayan bir beldede ki internet kafe’ye götürmesini bile teklif ettim.teklifim karşısında “bu nasıl bir bağımlılıktır”diye şoke olan eşimi görmeliydiniz.
Hatice’cim hoşgeldin. Her ne kadar tatil yapmak Hatice’nin de hakkı diye düşünsemde dönmene çok sevindim. Sensiz sitenin tadı olmuyor. Tatilin yaradığı anlaşılıyor, güzel resimlerin ve samimi anlatımınla biz de oralara gitmiş kadar olduk. İyiki varsın…
Himm, ben de herkes gibi hosgeldiniz diye baslayayim.
Sitenizi bir muddettir takip ediyorum ve arkadaslarima tavsiye ediyorum. Siteniz su ana kadar internette gordugum en guzel site, ve bunu yalniz size degil arkadaslarima da soyluyorum. Neden mi benim en sevdigim site; cunku yemek yapmayi ve gezmeyi severim, ayrica fotografcilik hobim var. Fotograflariniz yemekleriniz kadar lezzetli:) Butun bunlar guzel hazirlanmis sitenizde bir araya gelince portakalagaci favorilerim arasinda liste basina yerlesiyor. Guncellemelerinizi merakla bekliyorum.
Fikret
Hatice, hoş geldin. Pasta mı dedin ?
Ben logosunu tasarlarken çok zevk aldım. Eminim diğer aşamalarıda eğlenceli ve zevkli geçecek. Seni fokus için de tebrik ederim.
sitenizi yeni okuyorum.inanılmaz güzel.yeni evliyim ve yemek yapmak da benim için yeni.3-5 tarif yazdım bile.bide alevin kahiesi nden yarım bi tarif yazmıştım,şimdi devamını bulamıyorum.siz yardımcı olabilir misiniz?krem karamelli bi pasta tarifiydi…
kocaman merhabalar,
önce fotoğraflara mı baksam yazılarımı okusam bir türlü karar veremedim:), çünkü yazılar ile başladım ama dayanamayıp tüm güzel fotoğraflara baktım ve sonra da büyük bir keyifle tabiki yazıyı okudum; yanında çayımla … ve focus dergisi içinde tebrikler;)
sevgiler…
merhaba hatice hoşgeldin.tatil dönüşü çalışmaya başlamak zor oluyor değilmi.hoşgeldin.lor yumurta ve pane harcına batıralan tarif çok güzel ve değişik bir tada benziyor tahminim.tarifi deneyebilecekmiyiz ne dersin Bu arada şeftatilil tatlara bizde katılabilirmiyiz sitemiz yok tariflerimizi gönderebilirmiyiz
Merhaba hatice hanım.
hoşgeldiniz. iyiki varsınız.
ben de herkes gibi izninizin bitmesine çok sevindim. (her ne kadar bencillik olsa da)
mutfağıma kattığınız farklı bakış açısı için teşekür edemeden geçemeyeceğim.
selam ve sevgilerimle.
merhaba hatice..
ne güzel yerlere gitmişsin.. ben daha görmedim oraları biliyor musun:((
bu arada yemek etkinliklerine ben de katılacağım. O kadar uzun zaman oldu ki yemek, pasta, çörek yapmayalı:)
hoş geldin!
haticecim hosgeldin:))
hem fotograflar hem de yemekler harika!!
bu arada senin tarifine gore harika ekmekler yapiyorum,herkes cok begeniyor;))tesekkurler..
zeynep(adana’dan)
bir portakal ağacı var baldan tatlı
dalında tarifleri var sunulmuş sana karşı
asıl hatice var ağaca can suyunu veren aşçı
yemeğiyle pastasıyla bekliyoruz seni
her günün sabahı…
öyle bir ilham geldi.komik oldu biliyorum.
zaten öyle bir gülmeniz için yazdım.
tebessüm güzel şey…
aa ön onay sisteminide kaldırmışsın daha iyi olmuş 🙂 yukarıdaki burcu benim
pastacı burcu 🙂
hatice hoşgeldin..
seni gerçekten çok özlemiştik..ayrıca seni türkiyedeki en iyi ilk 10 blog listesine girdiğin için kutlarım:)) (ben demiştim sana çok başarılısın diye, bana ilham veren insanda sensin) focus dergisinde adını görünce sanki kendi adımı görmüş kadar çok sevindim. umarım daha da başarılı olursun..
Canım hoşgeldin!
Herzamanki gibi harikasın! okadar güzel anlatmışsın,o kadar güzel fotoğraflar çekmişsin ki sanki ben de oralarda sizinle birlikte gezmiş, o muhteşem güzellikleri görmüş gibi oldum.Güzel bir tatil geçirmene çok sevindim. Allah birdaha ki sefere sağlıkla,huzurla eriştirsin.
Sevgiler…
Hosgeldin Hatice
En kötü günlerin bu tatil gibi gecsin.
Harikasin, resimler mükemmel…Türkiyeyi nasil özledim bilemezsin.
Hosacakal
Belma
hatice hoşgeldin
yazını okudum çok güzel bir anlatım şeklin var.
ben bu sene tatile çıkamadım.anlattıkların sanki beni oralara götürdü.inan her gün siteni ziyaret ediyorum,tatilden geldimi diye.geldiğine çok sevindim.öyle alışmışım ki sana,sen gidince bir yakın arkadaşımı tatile göndermiş gibi oluyorum.
senin sayende mutfak bilgim arttı ve ben senin sayende yemek yapmayı çok seviyorum.
kendine çok iyi bak
sevgiyle kal.
Hoşgeldin Hatice tatilin güzel geçtiğine sevindim sabah geldiğini görünce çok mutlu oldum sitene girmeden edemiyoruz… Herkese selam…
gözlerim yollarda kalmıştı hoşgeldin hatice
sevgiler
özlem
Hoşgeldin Haticeciğim,
tatilinin dolu dolu geçmesine çok sevindim.umarım tüm yorgunluğunu ve sitresini atmışsındır.
Şeyyy başka tatil yok dimi? çok ayrı kaldın:)
Kolay gelsin.
Sevgili Funda-Mete sende hoş geldin.uzun süredir yoktun.yakışıklıyı öp bizim için.
Sevgilerimle,
Hatice hoşgeldin..Bu güzellikleride bizimle paylaştığın için çok teşekkürler.Dönmene çok sevindim.
Sevgiler
ayrıca haticeciğim söylemeyi unuttum,fatma zeynep gibi benim de annem balıkesir gönenli.o yerler bana da tanıdık.ayvalık edremit akçay altınoluk…hakikaten güzel yerler.çanakkaleye doğru da küçükkuyu 🙂
Merhabalar Hatice hoşgeldin, gördüğüme göre ço güzel yerlerde gezmişsin, gezdiğin yerlerin bir kısmını bende haziran ayında gezme fırsatı buldum gerçekten harika yerler. Sana geçen hafta mesaj göndermiştim üyeliğim hakkında bana bir cevap verirsen memnun olurum. Sevgiler
Türkân GÖKBAKAR
gokbakar@hotmail.com
canım hoşgeldin…şükürler olsun…tatilinin güzel ve dolu geçmesine çok sevindim.sensiz oolmuyor haticeciğim…
muhabbetle
zeynep
sevgili hatice hoşgeldin..bu sabah siteyi açtığımda çok içten yazılmış bu yazıyla karşılaştım.ve yazdıkların bana o kadar tanıdık geldiki..hep kendimi okuyormuşum gibi geldi..
ayrıca gittiğin yerlerde tanıdık çünki ben balıkesirliyim ve yaz gelince genelde haftasonlarımız oralarda geçiyor.birde minik yeğeninin yaptığı çok tanıdık geldi..senin gibi bende yapardım şimdide küçük kızım yapıyor:))
kendimden birşeyler bulunca fazla uzattım sanırım tekrar hoşgeldin haticecim..
Haticecim hoşgeldin yine her zamanki gibi dolu dolu içten ve sıcacık geldin. Hepinizi çok özledim
Sevgilerimle
Funda & bronz tenli yeşil gözlü yakışıklı oğluşum Mete’m (artık 23 aylık abi)
Canım hoş geldin..
Şeker kokulu kızım ve ben..
( 6. ayımız bitecek kocaman oldukk)
tatilden döndüğüne sevindim. seni çok özlemişim. sitene hoş geldin 🙂
hoşgeldin hatice
sabah açtığımda geldiğini görmek beni çok mutlu etti. tatil anılarını okurken de büyük keyif aldım ve kendimden bir şeyler buldum. bende küçükken aynı senin gibiydim çünkü.yeni tatlar ve tariflerini de bekliyoruz…
Sayenizde adatepeyi zeytinbagini gezmis gibi oldum. Ve ilkokul ogretmenimi hatirladim benim ogretmenimde her tatil donusu kompozisyon yazmamizi isterdi. Ve her gun gazetede okudugumuz ilginc olaylari anlatmamizi isterdi. Bu arada susurluk ayrani da harika gorunuyor.
Sevgiler
Saiel&Bora&Minik berk
hosgeldin, hatice,
ozledik seni.
ilhame.