Minik Mutfak Gereçleri
2,5 sene önce annemin mutfağını anlattığım yazımda "minik mutfak aletlerini çok seviyorum" demişim. Gerçekten bu aletlere ilgim hala devam ediyor. Kendi mutfağımın dolaplarını da bu… Daha fazlasını oku »Minik Mutfak Gereçleri
2,5 sene önce annemin mutfağını anlattığım yazımda "minik mutfak aletlerini çok seviyorum" demişim. Gerçekten bu aletlere ilgim hala devam ediyor. Kendi mutfağımın dolaplarını da bu… Daha fazlasını oku »Minik Mutfak Gereçleri
bu hafta işten çıktıktan sonra sürekli bir yerlere uğramam gerektiği için (ayrıca sıcak havalardan dolayı) eve gidince birşeyler yapamıyorum. uğramam gereken yerlere giderken de yolumun üzerindeki klimalı alanlardan geçmeye özen gösteriyorum. önceki gün yine böyle bir yerden geçerken bir mağazada 101 cookbooks sitesinin ve cook 1.0 kitabının yazarı heidi’nin kullandığı kaselerin benzerlerine rastladım. ben heidi’nin kullandıklarını çok seviyordum, bu yüzden mağazada renkli kaseler görünce almadan edemedim. aynı gün living ve good food dergilerinin temmuz sayılarını aldım. living dergisinin bu ayki sayısında artful tarts adlı bir bölüm vardı. bu sayfalarda değişik şekillerde ve farklı meyvelerle hazırlanmış tartlara yer verilmişti. dün eve dönerken kare şeklinde metal bir tart kalıbı aldım. eğer başarabilirsem bu akşam bu tartlardan birini pişirmeye çalışacağım…
not: derginin dessert of month bölümünde fındıklı kremayla hazırlanmış profiteroller vardı. tatlının fotoğrafı çok güzel gözüküyordu. tarifte çiğ yumurta kullanıldığı ve okuyucular bunu kullanmaktan çekindiği için ben denersem belki siteye yazmam bu tarifi ama siz isterseniz bir living dergisi alıp 21. sayfadaki tarifi uygulayabilirsiniz…
dün paşabahçe’de “hippie chic” adlı yeni bir seri gördüm. seride açık pembe & kahverengi kombinasyonlu tabaklar, fincanlar ve çaydanlıklar vardı. tabağın altına bakınca jaliang isimli bir tayland firmasından ithal ettiklerini öğrendim. maalesef paşabahçe’de jaliang’ın tüm serileri yok ama ben kardeşimle kendime aldığım hippie chic kupalarını çok sevdim…
bu sabah yurtdışından adıma gelen bir paketten 56 gr’lık bir organik kahve çıktı. kahvenin markası Andeano. ben nerden geldiğini anlamaya çalışırken, paketin içinde bir mektubun olduğunu farkettim. mektup bir süre önce online newsletter’larına üye olduğum organic style dergisindendi. üye oluşuma teşekkür etmek için bana bir paket organik kahve göndermişler. organik kahvenin normal kahvelerden farkı üretimisırasında hiçbir kimyasal maddenin kullanılmıyor oluşu imiş. ve broşürde yazanlar doğru ise bu maddeler kahve yetiştiricilerinin hayatına ve çevreye çok büyük zararlar verebilcek boyutta oluyormuş…
[fotoğraf: eva solo | cafesolo kaffebryggeren]
[fotoğraf: dr oetker]