Pazar Kahvaltısı
Bu hafta sonunu benim standartlarıma göre oldukça maceralı geçirdik. Çalıştığım firmanın iş toplantısı dolayısıyla cuma öğleden sonra Bursa’ya doğru yola çıktık. Uludağ’a zincir ve kar… Daha fazlasını oku »Pazar Kahvaltısı
Bu hafta sonunu benim standartlarıma göre oldukça maceralı geçirdik. Çalıştığım firmanın iş toplantısı dolayısıyla cuma öğleden sonra Bursa’ya doğru yola çıktık. Uludağ’a zincir ve kar… Daha fazlasını oku »Pazar Kahvaltısı
Pazar sabahı 8’de hazırlamaya başladığım, saat 10’da hazır değil diye mutfak kapısını kilitleyip herkesin sabrını denediğim, 10:30’da küstürdüğüm kişileri zorla başına oturtmaya çalıştığım kahvaltı masası.… Daha fazlasını oku »Pazar Sabahı
bugün teyzem ve kuzenlerim (elif & feyza) anneme kahvaltıya geldi. teyzemler için hazırladıklarımız: ıspanaklı gözleme patates salatası kahvaltılıklar + meyveler zeytinli ekmekler fransız ekmekleri (french… Daha fazlasını oku »yağmurlu bir İstanbul sabahında kahvaltı
pazar sabahı mutfağa girince özenle hazırlanmış bir sofra görmek hepimizin çok hoşuna gidiyor. ben de bu pazar sabahı bu mutluluğu aileme yaşatabilmek için erkenden hazırlık… Daha fazlasını oku »renkli patates topları ve bağlama poğaça
siteyi açalı neredeyse 1,5 sene olacak ama ben hala bu dürümü yazmamışım. demek ki pazar kahvaltılarının en sevdiğim aperatifini yapmayalı o kadar uzun bir süre olmuş. kolay dürüm tarifini 7-8 sene önce bir yemek dergisinde görmüştüm ama artık evde ne varsa onlarla yapıyorum ben. dün gece de ailemden istanbul trafiğini çekmiş olanlar için hazırladım bu dürümleri ve çok lezzetli olduğu yorumlarını aldım.
malzemeler:
hazırlanması:
dün akşam eve gidip annemin yemek yapmakla uğraştığını görünce "ben de bir şeyler pişireceğim!" diye ısrar etmeye başladım. ama annem sakızlı kurabiye, haşhaşlı ve portakallı kek (fransız keki tarifinin de sahibi olan candan’a ait bir tarif), zeytinli çörek önerilerimin hepsini reddetti. onları cumartesi ve pazar günü yapabileceğimi söyleyip sadece rahmetli anneannemin ıspanak kavurmasını yapmama izin vereceğini söyledi. ben de onu yaptım. aslında anneannem bunu kahvaltılarda yaparmış…
malzemeler:
hazırlanması:
1. temizlediğiniz ıspanakları doğrayıp bir tencereye alın. tencereyi orta hararetli ateşe koyun. hiç su koymadan ıspanaklar dibe çökene kadar tencerenin kapağı kapalı şekilde pişirin.
2. ıspanakları bir süzgece alın. suyunu kaşık yardımıyla süzdürün. soğanı yemeklik doğrayıp tencereye sıvıyağ ile birlikte alın. soğanlar pembeleşince ıspanakları ve doğradığınız pastırmaları ekleyip hepsini kavurun.
4 kişilik
şelame de kuzey kafkasya yiyeceklerinden biri. farklı içlerle hazırlanan hamurun kızartılması ile yapılıyor ve genelde kahvaltılarda sunuluyor…
malzemeler:
hazırlanması:
1. hamur için gereken malzemeleri karıştırın. (suyu azar azar ekleyerek kıvamını tutturun.) unlanmış bir tahtanın üzerinde hamuru ikiye ayırın. her bir parçayı merdane kalınlığında rulo haline getirin. ruloları iki parmak genişliğinde parçalara kesin.
2. kestiğiniz parçalara elinizle hafifçe bastırın. bunları una bulayın. una bulanmış parçaları merdaneyle (nescafe tabağı genişliğinde) yarım santim kalınlığında açın.
3. açtığınız hamura 1 tatlı kaşığı iç malzemesinden koyun. kenarlarına sıkıca bastırarak ay şeklinde kapatın. (isterseniz ruletle de kesebilirsiniz.) tüm hamuru aynı şekilde hazırlayıp üzerine kağıt havlu serilmiş tepsiye birbirlerine değmeyecek şekilde dizin. (birbirlerine yapışmasınlar)
4. hamurları kızdırılmış yağda her iki tarafı da pembeleşene kadar kızartıp sıcak servis yapın.
not: hamurlardan bazılarını iç koymadan açıp ortalarına delik açarak da (hava kabarcığı olmasın diye) kızartabilirsiniz.
4-5 kişilik
geçen hafta üyesi olduğum mail grubunda rezene (ya da diğer adıyla arapsaçı) tarifleri anlatılıyordu. taze rezene cumartesi günü markette karşıma çıktı. doğrusu şekli benim tahminimden çok farklıydı. pazar sabahı meltem hanım’ın verdiği tarifi biraz değiştirip yumurtalı rezene yaptım. rezenenin tadı çok güzeldi ama ben en çok kokusunu sevdim…
malzemeler:
hazırlanması:
1. rezeneyi saplarına ayırın. sert kısmını atıp, kalan yeşil ve beyaz kısımları küçük küçük doğrayın. teflon tencereye yağı ve rezeneleri alıp rezeneler yumuşayana kadar kavurun. (rezenenin yumuşaması belli bir süre alabilir.)
2. rezene yumuşayınca tuzu ekleyip karıştırın. yumurtaları teker teker ekleyin, rezeneyle karıştırın. yumurtalar pişince altını kapatın. servis tabağına alıp yoğurtla servis yapın. (semizotlu yoğurtla daha güzel oluyor…)
not: meltem hanım bu tarife ayrıca doğranmış pırasa ve biber salçası eklediğini yazmıştı. öyle de denenebilir.
5 kişilik
rahmetli anneannem kendisini her ziyaretimizde, sabahları erkenden mutfağa girer ve bizim için iki spesiyalini hazırlamaya başlardı; karışık kızartma ve ıspanak kavurması. annem de cumartesi günü bir yandan sebzeleri kızartıp bir yandan da tarifi yazdırırken “anneannemin karışık kızartması” başlığını kullanmamı tembihliyordu…
malzemeler:
hazırlanması:
1. sebzelerin hepsini yıkayın. 3 patatesi soyun. yarım parmak kalınlığındaki daireler şeklinde kesin. (bütün sebzeleri aynı şekilde doğramak kaydıyla dilediğiniz doğrama şeklini seçebilirsiniz.)
2. 1,5 su bardağı ayçiçek yağını kızartma tavasına koyup kızdırın. yağ kızınca patatesleri atıp kızartın. patatesler kızarırken 3 patlıcanı alacalı soyup bir parmak kalınlığında kesin. sarımsakları soyun. biberlerin saplarını kesip ikiye bölün. domateslerin kabuklarını soyup, birer parmak kalınlığında dairelere bölün. (her domatesten 3 eşit parça çıkacak şekilde)
3. kızaran patatesleri kevgire veya kağıt havlunun üzerine alıp fazla yağını süzdürün. sırayla patlıcanları, biber ve sarımsakları kızartıp kevgire alın. (süzülenleri servis tabağına alın.) patates ve patlıcanları servis tabağına ayrı ayrı dizin.
4. tavada kalan yağı boşaltın. tavaya domatesleri koyun. domateslerin her iki tarafını da kızartın. tabaktaki sebzelerin üzerine tuz serpin. domatesleri sebzelerin üzerine dizip, bir miktar daha tuz serpin. en son domateslerin üzerine gelecek şekilde karabiber öğütün.
bizim yemek kültürümüzde otlar sadece kurutularak kullanılıyorlar. bu yüzden geçen gün marketten aldığım taze fesleğen ve kekikle birşeyler yapmaya çalıştığımı gören annem muhtemelen “garip yemek deneylerimden” birini yaptığımı düşünmüştür. ama benim eski deneylerimin aksine bu sandviç çok lezzetli oldu.
bu aralar okuduğum yemek kitabında bir malzemeyi kullanmaya başlamadan önce mutlaka tatmanız gerektiği ve gereken eklemeleri düşünerek küçük deneylere girişmenizin önemi anlatılıyordu. ben de taze iken bu kadar acı (ama bir o kadar da güzel kokulu) olabileceğini düşünmediğim kekiği tattıktan sonra acılığı gitsin diye fesleğenle ve bir parça sarımsakla birlikte zeytinyağında beklettim. deneyim yazarın haklılığını kanıtlar neticedeydi.
malzemeler:
hazırlanması:
1. sarımsağı dövün (veya ince ince doğrayın). fesleğen ve kekikle birlikte bir kaseye alıp üzerlerine zeytinyağı dökün. ara sıra karıştırarak birkaç dakika bekletin.
2. kepekli ekmeği kızartın. içine iki ince dilim beyaz peyniri koyup arasıra doğranmış taze soğanı, biberleri ve zeytinleri yerleşitin. bunların üzerine fesleğen ve kekikli karışımı yerleştirin.
3. ekmeğin üzerine iyice bastırıp servis yapın…
1 kişilik